Anayasal Perspektif Okuma Grubu çalışmaları ile Arş. Grv. Ezgi Fulya Akkuş’un hazırlığını ve Dekanımız Prof. Dr. Hasan Hüseyin Bayraklı’nın moderatörlüğünü yaptığı Seminerde 2. sınıf öğrencisi Furkan Korkut “Anayasal Seçim İlkeleri” başlıklı tebliği ile, Türkiye’de çok partili hayata geçildiği tarihten bu yana temsilde adalet ve yönetimde istikrar ilkelerinin panoramasını gözler önüne serdi. Korkut, seçmenlerin iradesinin olduğu gibi Meclise yansımasının önünde çoğu zaman barajlı D’hondt metodunun bulunduğunu sayısal verilerle paylaştı. 2017 Anayasa Değişikliği ile artırılan milletvekili sayısının adalet bakımından yerinde bir tercih olduğunu Avrupa ülkelerinden sayısal verilerle destekledi. 3. sınıf öğrencisi Elçin Dönmez “2017 Anayasa Değişikliklerinde Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinin Yeri” başlıklı tebliği ile, öncelikle hukukumuzda Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinin neyin yerini aldığını ve farklı olarak ne gibi düzenlemeler getirildiğini açıkladı. Olağan dönem Cumhurbaşkanlığı Kararnamelerinin normlar hiyerarşisinde kanunların altında ve olağanüstü dönem kararnamelerinin ise kanun ile aynı seviyede sayılacağını belirterek, olağanüstü dönem kararnamelerinin yargı denetimine tabi olması gerektiğini vurguladı. Sonrasında söz alan 2. sınıf öğrencisi Müyesser Tuna “Yargının Anayasa Değişikliği Çerçevesinde İncelenmesi” başlıklı tebliği ile, kuvvetler ayrılığı, yargının tarafsızlığı ve bağımsızlığı kavramlarının Türkiye Cumhuriyet tarihi bakımından kısa panoramasına değindikten sonra 2010 ve 2017 yıllarında yapılan Anayasa değişikliklerinden yargının nasıl etkilendiğini analiz etti. 2017 Değişiklikleri ile Anayasamıza eklenen yargının tarafsızlığı ibaresinden önce de tarafsızlığın olduğunu ve fakat bunun yine de düzenlenmesinin yerinde olduğunu, değişikliklerle yetki toplaşması gerçekleştiğinden kuvvetler ayrılığının yargı aleyhine de sarsıldığını belirtti. Son olarak söz alan 2. sınıf öğrencisi Oğuzhan Çayır “Türk Hukukunda HS(Y)K’nın Evrimi” başlıklı tebliğinde, Cumhuriyet tarihinde yargıdaki yüksek kurulların evrimini anlattıktan sonra, değişiklikleri değerlendirdi. Yüksek bir kurul olmaktan çıkarılan HSK’nın bu dönüşümünün ardında tarihi ve felsefi bir temelin olduğunu vurgulayan Çayır, halkın seçtiği cumhurbaşkanının HSK üyelerinin serçiminde kilit rol oynamasının ve Meclis’in üye seçmesi usulünün meşruiyeti artırdığına işaret etti.
15 Mart 2018, Perşembe 131 kez görüntülendi