Fakültemizde düzenlenen söyleşi kapsamında Anayasa Mahkemesi Üyesi Celal Mümtaz Akıncı misafir edildi.

Hukuk Fakültesi konferans salonu ile öğrencilerin yoğun ilgisinin karşılıksız kalmaması adına paralel canlı yayın ile fakültemiz anfisinde de gerçekleştirilen söyleşiye fakültemiz Dekanı Prof. Dr. Hasan Hüseyin Bayraklı ile birlikte akademisyenler ve öğrenciler katıldı.

Adil ve gönüllere dokunan hukukçular

Etkinliğin açış konuşmasını yapan fakültemiz Dekanı Prof. Dr. Hasan Hüseyin Bayraklı, “Uzunca bir süredir, aşağı yukarı 50 yıla yakın bir dostluğumuz olan Sayın Celal Mümtaz Akıncı’ya, bizlerin arzularını ve isteklerini kırmaksızın aramıza katılmış olması nedeniyle, kendisine teşekkürler ediyorum. İnşallah sizlerin gerçekten adil ve hakkaniyete sahip, gönüllere dokunan birer hukukçu olmanız noktasında söyleşinin hayırlara vesile olmasını diliyorum” şeklinde konuştu.

Anayasa Mahkemesi Üyesi Celal Mümtaz Akıncı ise mesleğe nasıl başladığını ve geçirilen süreçleri öğrenciler ile paylaştı. 2010 yılında düzenlenen Anayasa Referandumu sonrası Anayasa Mahkemesinin üye sayısının arttırıldığını ve bir avukat üye kontenjanı açıldığını dile getiren Akıncı, “Avukat kontenjanı için Türkiye’deki baro başkanları 3 aday belirlediler. En fazla oyu alan 3 aday üzerinden de Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından, Afyonkarahisar Barosu Başkanı iken Anayasa Mahkemesine üye olmaya layık görüldüm. Avukatlığı bırakarak 2010 yılından itibaren Anayasa Mahkemesi üyesi olarak görev yapmaya başladım” diye konuştu.

Vatandaşlar avukatlara karşı kendilerini daha iyi ifade edebiliyor

Bir avukatın Anayasa Mahkemesine üye olmasının kendisi için çok önemli olduğunu ifade eden Akıncı, “Avukatlık mesleği sürekli vatandaş ile içli dışlı olabildiğiniz bir meslek. Davacı kişi yanınıza oturur, derdini anlatır, siz problemi öğrenirsiniz ve o problemi kendi üstünüze alarak içselleştirirsiniz ve hukuki problemi çözme noktasında çaba göstermeye başlarsınız. Bu yüzden ben Anayasa Mahkemesinde avukat sayısı daha fazla olsa diyorum. Nasrettin Hoca’nın tabiri ile avukatlar olarak ‘damdan düşmüşlerin yanından gelen’ bir meslek grubuyuz. Diğer meslek grubu mensupları avukatlar kadar vatandaşla iç içe olamıyorlar. Mahkemenin yüzü soğuk olur denir, bu yüzden vatandaş kendini ifade etme noktasında bir avukat karşısında olabildiği kadar rahat olamıyor. Avukatlık mesleği vatandaşın derdini dertlenme mesleği olduğu için çok önemli” dedi.

“Çıraklığını yapmadığın bir işin ustalığına soyunma”

Hukuk öğrencilerine Anayasa Mahkemesi Üyesi ve eski bir avukat olarak tavsiyelerde de bulunan Akıncı, “Öğrencilik döneminde zamanınızı boş geçirmeyin. Özellikle yazın, gidin bir avukatlık bürosunda tabiri caizse çıraklık yapın. Gelen müvekkillere gerekirse çay götürün ama bundan yüksünmeyin. Avukatlık tamamen bilgi ve tecrübe isteyen bir meslek, bu işe erkenden girerseniz bunun faydasını görürsünüz. Ben öğrenci iken bunu yapmamış olduğum için hayıflanıyorum. Bir söz vardır, ‘çıraklığını yapmadığın bir işin ustalığına soyunma’ diye. Bence ufak ufak fakültenin birinci sınıfından itibaren yazları, hafta sonları çalışın. Bazı şeylerin uygulamalarını görmeye başlarsınız. Teori ile uygulamayı örtüştürürseniz öğrenme daha kolay olur” ifadelerini kullandı.

Etkinlik, öğrencilerin sorularının cevaplanmasının ardından fakültemiz dekanı Prof. Dr. Hasan Hüseyin Bayraklının Anayasa Mahkemesi Üyesi Celal Mümtaz Akıncıya plaket sunması ile sona ermiştir. Söyleşinin ardından öğrencilerin ilgisine kayıtsız kalmayan Celal Mümtaz Akıncı fakültemizde öğrencilerle söyleşisine devam etmiştir.

25 Şubat 2019, Pazartesi 1072 kez görüntülendi